Doğum Sonrası Depresyon

Doğum sonrasında her annenin yaşamış olduğu mutsuzluk ya da olumsuz düşünce doğum sonrası depresyon anlamına asla gelmez

Doğum Sonrası Depresyon

Doğum sonrasında her annenin yaşamış olduğu mutsuzluk ya da olumsuz düşünce doğum sonrası depresyon anlamına asla gelmez

Doğum Sonrası Depresyon
06 Ocak 2022 - 13:39

Doğum sonrasında her annenin yaşamış olduğu mutsuzluk ya da olumsuz düşünce doğum sonrası depresyon anlamına asla gelmez. Doğum sonrası (Postpartum-PPT) depresyon belirtileri arasında sürekli ve artan mutsuzluk hissi ile annenin kendi kendine başa çıkamadığı bir durum ortaya çıkmaktadır.

Bizler bu yazımızda l, yeni anne olanlar için doğum sonrası yaşanan depresyon hakkında, detaylı bilgileri derledik. Her anne doğum sonrası depresyon yaşar mı? Belirtileri Neler? Nasıl mücadele etmeliyiz ve bilmediğiniz tüm detaylar sizlerle;

Doğum Sonrası (Postpartum) Depresyon Nedir?

Anne adaylarında gebeliğin başlaması ile ilk günlerinden itibaren yaşanan hormon seviyelerindeki artış, doğum gerçekleştiği an itibari ile anı bir şekilde eski seviyelerine geri döner. Ani hormon seviyesi değişimi ise doğum sonrasında yaşanan depresyona birebir sebep olmasa da etken olmaktadır.

Anne olmak, kadınlar için hem tüm hayat sitilini değiştirerek sosyal değişimler yaşaması, hem de psikolojik ve fiziksel değişimler yaşaması da doğum sonrasında yaşanan depresyona etki etmektedir.

Bu durum doğumdan sonra, ortalama 2 hafta içerisinde ortaya çıkmaktadır. Bazı kadınlarda birkaç ay sonrasında da çıkabilmektedir. Doğum sonrası depresyon ciddi derecede ruh sağlığını etkilemeye başlar. Her yeni annenin %20sinin karşılaşmış olduğu bu durumun hem anne hem de yakınları açısından farkındalık oluşması süreci kolay ve kısa sürede, doğru bir şekilde yönetmenlerin sağlar. Diğer yandan depresyonda olduğunu fark etmeyen ya da reddeden anneler için çözüm daha zor olabilmektedir.

doğum sonrası depresyon-1

Hangi Anneler Doğum Sonrası Depresyonda Riskli Gruptalar?

Doğum sonrası depresyon yaşayan annelerin, değerlendirmesi yapıldığında bazı durumlar tetikleyici etki göstermektedir. Bu durumlara maruz kalan anne adayları, doğum sonrası depresyonda riskli grupta yer alır. Daha yatkın bireylerdir. Bunlar;

  • Annenin hamilelik esnasında, öncesinde ya da sonrasında diyabet, hipertansiyon, ortopedik, nörolojik rahatsızlıklar geçirmiş olmaları.
  • Doğum sonrasında, annenin kendi annesinden ya da eşinin annesinden destek göremiyor olması.
  • Çok erken dönemde hamilelik yaşamak ya da geç dönemde hamile olmak.
  • Hamilelik öncesinde ve devamında alkol, sigara gibi sağlığa zararlı sinir sistemi uyarıcı nitelikte maddeler kullanmak.
  • Bir bebek dünyaya getireceğini tam olarak planlamayan, istenmeyen hamileliğe sahip olmak.
  • Kişinin geçmiş yaşam öyküsünde bipolar bozukluk ya da anksiyete bozukluğu gibi durumları yaşamış olmak.
  • Hamilelik dönemi boyunca stresli durumlar yaşamak.
  • Erken doğum, bebekte sağlık problemlerin ortaya çıkması, annenin ruh halini etkileyebilecek her türlü sorunlar ile karşılaşmak.
  • Annenin genetik depresyon bozukluğu bulunması.
  • Annenin, geçmiş ebeveyn öykülerinde ( anneanne, babaanne gibi büyüklerde) doğum sonrası depresyon yaşanmış olması.
  • Hamilelik döneminde ve sonrasında eşlerin birbirleriyle olan iletişimleri de yaşanan problemlerin olması.
  • Hayatı maddi ve manevi açıdan güzel yasayabilme ve doğan çocuğa güzel bir yaşam sunabilmek kaygısı.
  • Aile, ebeveyn ve arkadaş çevresinden doğum sonrasında ihtiyacı olan desteği alamamış olmak.

Doğum Sonrası Depresyon Belirtileri Nelerdir?

Herkes her an mutlu ve pozitif değildir.  Yeni doğum yapan anneler, mutsuz duygular hissetmeleri ile doğum sonrası depresyonda olduğu anlamına gelmez. Bu ruhsal rahatsızlığın belirtileri birkaç şekilde ortaya çıkar bunlar;

  • Üzgün ve mutsuz hissetme halinin sürekli ve uzun süreli olması.
  • Çaresiz kalma, değersiz hissetme ve sürekli kaygı duyma hislerini oldukça yoğun ve uzun süre hissediyor olmak.
  • Daha önceden ilgi duyulan şeylerle ilgilenmek istekli olmamak hali.
  • Annelik ya da eş olarak kendini yeterli göremiyor olmak.
  • Sürekli gergin ve endişeli halde bulunmak.
  • Ani ruhsal değişimler yaşamak.
  • Ağlama durumlarının sürekli ortaya çıkıyor olması.
  • Doğumdan itibaren çok zaman geçmesine rağmen, sürekli yorgun hissediyor olmak.
  • Uygu bozuklukları yaşamak.
  • Aşırı yemek ya da gerekenden çok az miktarda yemek durumu.
  • Cinsel ilişkide bulunmak istememe duygusu yaşamak.
  • Yaşanan her türlü olumsuzluktan dolayı sürekli kendini suçlama, eleştirel davranma, umutsuz hissetme durumları.
  • Depresyonun ilerlemesi ile etrafındaki kişilere karşı saldırganlardan, sürekli kavga etme isteği.
  • Ölümü ve intiharı düşünme eylemleri.
  • İnsanlardan kendini soyutlama, dışarı çıkmak istememe, kendine bakmama, normal yaşam standartlarında olması gereken hiçbir şeye uyum sağlama durumlarının meydana gelmesi.
  • İleri depresyon safhasında kimsenin görmediği şeyleri görmek, duymak, konuşmak durumlarının ortaya çıkması.
  • İleri durumlarda bebeğe karşı hissedilecek olumsuz duygular beslenmesi, bebeğe farkında olarak ya da olmadan zarar verici davranışlara olan yatkınlık durumlarının ortaya çıkması.

doğum sonrasi depresyon

Doğum Sonrası Depresyon Yaşayanlar Ne Yapmalıdır?

Doğum sonrasında yaşadığınız duyguları paylaşmaktan asla çekinmeyin. Hissettikleriniz etrafınızdakilerle paylaşın. Farkında olmadığınız konularda bu şekilde farkındalık oluşturabilir, etrafınızdaki kişilerin nasıl hissettiğinizi daha iyi anlamasına sebep olabilirsiniz.

Doğum sonrasında sürekli evde kapalı kalmak ya da bütün gün yalnız kalmak sorunların büyümesine sebep olur. Kendinizi zorlayın ve günlük yaşantınızı hareketlendirin.

Unutmayın ki bu duyguları yaşayan tek anne siz değilsiniz. Bu durum gelip geçici bir durum değildir. Mutlaka tedavi edilmelidir. Tedavi edilmediği durumda ciddi sonuçlarla karşılaşma durumu ortaya çıkabilir ve çok uzun yıllar devam edebilir. Yukarıda belirtmiş olduğumuz durumlardan birkaçını aynı anda yaşıyorsanız başta annenin sağlığını korumak, hem de bebeğin gelişimi için konusunda uzman hekim tarafından destek almanızı öneririz.

Unutmayın ki mutlu çocuklar, mutlu büyütülen ailelerin çocuklarıdır.